Biz de Uludağ’a çıkalım dedik. Amcam ve Füsun yengemin de Bursa’da bulunduğu bu hafta sonunda ailecek Uludağ’a çıktık. Daha önceleri sadece araba ile çıktığımız yere bu sefer teleferik ile çıktık. Böylece hayatımda ki ilk teleferik yolculuğunu yapmış oldum.
Biraz sonra amcamlar da geldi ve bende onlara bizim arabamızın yanına park etmeleri için yardımcı oldum. Benim bildiğim insan bir kaç kuruş para verirdi ama amcamın cimriliği vardı üstünde :)
Biletlerimizi alıp sıra beklemeye başladık. Buarada öğrendim ki, annem bu merete binmekten korkarmış, bende hemen kendisine korkmamasını, yanımda ben olduğumu ve işin bir kaç teknik açıklamasını yapıverdim.
Nihayet, beklediğimiz an geldi ve bineceğimiz teleferik perona yanaştı.
Bursa’dan Uludağ’ın Sarıalan kısmına kadar iki aktarma ile gittiğimizi öğrendim bugün. Önce Kadıyayla’ya çıkıldı oradan başka bir teleferik’e geçilip Sarıalan’a doğru çıktık.
Sarıalan’a vardığımız da hava sıcaklığının dağ havasına uygun olduğu şekilde şehre nazaran 10-12 derece daha düşük olduğunu gördük ve sıkıca giyindik.
Amcam yakınlardaki kayalardan birisinde antreman yapmaya gittiğinde bende annemle birlikte babama estetik pozlar verdim.
Amcam geri döndükten sonra “hazırmısın?” dedi bana. “Neye hazırım” diye cevapladım bende, “ilk kaya tırmanışına başlayacaksın bugün” dedi.
Ve en yakındaki kayaya doğru koşturduk. Kısa bir çaba ile ilk kaya çıkışımı tamamlamıştım.
Kısa bir kutlamadan sonra amcamın suratındaki gülümseme bana bundan sonra bol bol kayalara tırmanacağımı söylüyordu :)
Et-mangal yemeden önce biraz dolaşalım, hem dağ havasının tadını çıkaralım hemde az biraz acıkalım diye ormana doğru yol aldık. Yolda amcamla birlikte dönence oynadık.
Tam ormana doğru yol alırken dağ’da eğlenmeye gelmiş kalabalık bir grup gördük. Annem’in dediğine göre Artvin yöresinden bir horon’la eğleniyorlardı. Biraz onları seyrettik ve yola devam ettik.
Kış zamanında daha fazla akan bir dere yatağına geldiğimizde annem, füsun ablam ve babaannem bizimle yola devam etmediler. Amcamın yardımı ile dere yatağını geçip ormana doğru yol aldım.
Dere yatağını geçer geçmez ikinci kaya tırmanışımı yaptım :)
ve koşarak amcamla birlikte ormana doğru yol aldık. Haftaya yapılacak “DASK” yarışmasına katılacak amcama biraz teknik öğrettim bu vesile ile,
Aynı zaman da amcam da bana yerin gözükmediği yeşil alanlarda ayak burkmadan nasıl yürüneceğini öğretiyordu.
ormanın daha içlerine girdiğimizde amcam bana nasıl ağaçlara tırmanılanacağını öğretmeye başladı
Orman içinde biraz eğlendikten sonra dönüşe karar verdik ve yemek yiyeceğimiz meşhur palabıyık cemal’in yerine doğru yol aldık.
Annemler ile buluşup yemek yedik ve sonrasında yediklerimizi biraz olsun yaksın diye son bir kaya tırmanışı yapttık.
Saatler artık gitme vaktini göstermekteydi. Amcamlar daha istanbul’a geri dönecek, bende eve gidip dinlenecektim. Geri dönüş için teleferik’in bulunduğu yere giderken babaannem bana elma şekeri ısmarladı.
İşin açıkacası içindeki elmayı değil ama şekerini daha çok sevdim. :)
Dönüş yolumuz da teleferik daha az kalabalıktı böylece önlerden yer bulma şansımız oldu.
Tüm öğleden sonrayı dağda geçirdikten sonra dönüş için parkettiğimiz arabalarımıza geri geldik. Hayatımda ki ilk teleferik maceram da böylece sonlanmış oldu. Kışın bir de kar altında çıkmaya karar verdik.
Amcamlar ile vedalaştıktan sonra, eve döndük. Bu güzel haftasonu için herkese çok teşekkür ettim.