Özge ablam, mezun olmuş ve akabinde TUS’u kazanmış, artık hayatında ki bir sonraki adım olan evlilik kurumuna göz kırpamaya başladığında tanımıştık Uğur enişteyi :)
Amcamın düğünü ile çok senkronize bir şekilde –nasıl becerdikleri hala bir muamma- düğün tarihlerini ardışık hale getirince malesef, düğün yerine geçmeyecek olsa da, bir Bursa ziyaretlerinde kendileri ile görüşme fırsatı yakalamış olduk.
Atilla enişte’nin arapları ülkeden kovamayışı! sonucu yine bizim için bilinen ama başkaları için adı hala “Saklı Vadi” olan yere gittik.
Bursa’nın yaz tatiline girmesi nedeni ile yer bulmada sorun çekmeden öğle saatlerine doğru “brunch” için yerimizi aldık. Açık büfe kahvaltıdan kısa bir didiklendikten sonra, model arabası ile gelmiş Mert ağabeyin yanına gitmek istedim. İlk etap’ta babam biraz mızmızlandı ama sağolsun canım dedem beni kırmadı.
Babamın gelmesi ile dedem de kendi kahvalatısını bitirmek için aramızdan ayrıldı ve babam’la birlikte Mert ağabey’in model arabasını hazırlamasını seyrettik
Arabanın motor ve şasi ayarları yapıldıktan ve nitro’lu yakıtı konduktan sonra şimdi bu zevkli hobinin tat alma kısmına gelmiştik,
Mert ağabey aracına deneme sürüşü yaptırırken bende bir yandan bu model araba hobisine ısınmak ve birkaç teknik kapmak için kendisine yarenlik yapmaktaydım :)
Aracın bir kaç tur sonrasında şigan çıkışında takla atmasını gördüğümde hemen Mert ağabey’in yanına koşup yardıma ihtiyacı var mı yok mu diye bir kontrol ettim bu yarenlik işinde :)
Kendisi arabada yanıcı nitro benzin bulunduğunu bu nednele benim birazdaha büyüdükten sonra kendisine yardımcı olabileceğimi, bu tarz yarış oyunlarında herşeyden önce emniyet geldiğini bana anlatmasından sonra takla atan arabasını düzeltmeye gitti.
Pit’de arabasına bir kaç ayar değişikliği yapttıktan sonra yeniden sürüşe geçmeden önce günün anısına Mert ağabey’le bir anı fotoğrafı pozu verdik babama….off bu babam’da herşeyi çekiyor yaa :)))
Mert ağabey’i serpent marka model arabası ile başbaşa bırakıp annemlerin yanına neler yaptığımızı anlatmak için döndük.
Hararetli anlatımlarım sonunda günün anlam ve önemi olan ikiliye doğru yol aldım. Özge ablam ve Uğur eniştem çok tatlı bir çift olmuşlardı ama yine de benim araya girmem gerekli idi :))))
Babamın sürekli benim fotoğraflarımı çekmesi üzerine annem biraz kıskandı ama onu’da dahil edince fotoğraf karelerine gönlünü almış olduk :)
daha sonra bir grup fotoğrafı aldık ama dedem nedense annemin arkasına saklandı :)
babamın sürekli denklaşör’de gezen parmağına en sonunda annem müdahele ederek kısa sürede olsa duruma el koydu,
Babamın elinden kaptığı makine ile bu sefer onu çekti ve nasıl şişman çıkarabileceği konusunda uğraştı durdu :) hoş zaten çok da yorulmasına gerek yoktu sonuçta malzeme zaten onu sağlıyordu :)))))
Bende bu fırsattan istifade ederk babamın hazırladığı “baba koltuğuna” oturdum :)
konuştuklarımız konuları kovalarken, konu düğün hazırlıklarına geldi ve nedense Özge ablam ile uğur eniştemin yüzlerinde manalı tebessümler oluştu :)
Uğur eniştem deplasmanda olmasının da getirdiği bir efendilikle alltan alıyordu, kendisine kolaylıklar diledik, hele bu bayanların düğün öncesi gelinlik provası, düğün saçı provası gibi şeyleri yokmuydu bizi gerçekten çok güldürdü…
Konuyu tehlikeli sulardan taşıyıp bahçede topladığım çiçekleri Özge ablama sundum o da bana kocaman bir sarılma ile kucakladı.
Uğur eniştemin kinayeli bakışları altında –ve izninde- :) Özge ablama sarıldım bende,
bu sırada Ati dedem de Uğur enişteme beni kıskanmaması gerektiğini anlatıyordu :))))
Bende az muzır değildim hani, Uğur eniştem kafasını başka bir yönde tutarken diğer topladığım çiçekleri de getirdim Özge ablama :)))))
Yine de ikinci çiçek verişimde yakalandım :)))
Sevgili Özge ablamın ellerine doğmuş birisi olarak kendisi çok ama çok özleyeceğim,
Yine de İzmir’e gelin giden Özge ablamı ve Uğur eniştemi çok ama çok sevdik. Kendilerine bir yastıkta kocama dileğinde bulunduk ve uğurladık,
birbirlerine bu çok yakışmış çifti.
Kaan Tetik – 26/07/2009