31 Ekim 2009 Cumartesi

Turkuazoo – İstanbul

Haftasonu amcamlara ailecek baskındaydık :) Cuma akşamından hızlı bir feribot seferi ile bir anda kendimizi Beşiktaş’ta bulduk. Gece boyunca sohbet ile geçtikten sonra cumartesi sabahı erkenden Bayrampaşa’da açılan Turkuazoo’da akvaryum’a gittik.

DSC_0006

Burası devasa bir akvarym kompleksi idi, dünyanın yedi denizinden gelmiş türlü türlü balıklar ile doldurulmuştu,

DSC_0005 DSC_0017

DSC_0022

DSC_0025

DSC_0029

Amcam, annem, babaannem ve babam ile büyük akvaryumlara baka baka yol aldık.

DSC_0032

DSC_0043

Büyüklü ve küçüklü bir çok akvaryumu gezdikten sonra çok garip bir yere geldik, burada sağımız, solumuz ve tepemiz akvaryumdu, sanki tüp ile dalmış  bir akvaryumun içinde yürüyor haldeydik.

DSC_0067

çevremizde koca koca balıkla yüzmekteydi ve biz de içlerinden bir cam içinden hem yürüyüp hemde geçmekteydik.

DSC_0068

DSC_0069 DSC_0071

Hem cumartesi olması, hem de havanın çok yağışlı olması nedeni ile bu koca akvaryum deli gibi kalabalıktı,

DSC_0077

DSC_0081

Hem bir yandan balıklar hakkında bilgi alırken hemde amcam tarafından balık gözü nasıl olur bu konuda deneyim kazandırılıyordum.

DSC_0085

DSC_0086

daha önce de dediğim gibi akvarymun içinde hertürlü balık vardı buna köpek balıkları dahil,

DSC_0088

DSC_0095

sağımız solumuz ve tepemiz de köpek balıkları varken bizde tünel de yol alıyorduk.

DSC_0099

amcam bana büyük beyaz köpek balığının gerçekte nasıl olacağını gösterdi ve az biraz korktum açıkcası,

DSC_0124

DSC_0125

DSC_0127

gerçeğini bilmem ama maketi bile kocamandı. Yine de ileri de birgün dalgıç olabilirmiyim diye bir kaç deneme de bulunmadım değil. Hani laf aramızda olsun yakıştı da yahu :P

DSC_0131

DSC_0135

sonradan öğrendim ki, dalgıç kıyafetleri içinde nefesimizi tutmaya gerek yokmuş ama yine de ben sağlamcı adamım ben önlemimi aldım vesselam :P

DSC_0114

dışarıdaki yağmur bilemem ama bizler kuru bir şekilde kalarak kocaman bir akvaryumun için de eğlenerek yürüdük ve güzel bir gün geçirdik. Annemin haberleri sıkı takip etmesi ve günler öncesinden internetten bu yeri okuyup araştırması hakkını yiyemeyeceğim birşeydi, bu nedenle canım anneme okyanuslar kadar kocaman bir öpücük ve teşekkür ederim, iyi varsın canım annem. :)

DSC_0154

Bu gezimin sonunda sizlere orada fotoğrafını çektiğim bir kaç canlı ile veda ediyorum.

DSC_0046

DSC_0047

DSC_0048

DSC_0062

DSC_0146

DSC_0147

DSC_0148

31 Ekim 2009

Kaan Tetik

Brunch ve botanik park’ta bir pazar

Aslında bu akvitemiz bir hafta önce haftasonu yaşansa da sevgili babamın üşengeçliği ve bu hafta dokuz yıldır çalıştığı firmadan istifa edip, başka bir firmaya işe başlamasına karar vermesinin yoğunluğu nedeni ile bir haftalık gecikme ile sayfalarıma yansıdı.

Sabah erkenden botanik park içindeki beceren otele gidip o güzel bahçesinde brunch’ımızı bir güzel gerçekleştirdik. Brunch’ımıza süpriz olarak istanbul’dan babamın can dostu Kaan amca da kısa bir süreliğine gelip gitti. Keza brunch’ın müdavimlerinden Süleyman amca ve eşi ve kızları da oradaydı. Brunch’ımızın sonuna doğru Ozan amcalar da bize katıldı.

Brunch’ın bitiminden havanında sıcak olmayışı ve hafif bulutlu olmasını da fırsat bilerek, botanik park’ta dolaşmaya çıktık.

DSC_0023

Sabahtan bisikletimi babamın arabasına koymuş ve şimdide tadını çıkaracaktım. Malefes, Defne’nin bisikleti bozuk olduğu için ona kiralama yerine gidene kadar içim burkularak sürmek zorunda kaldım :)

DSC_0050 DSC_0026

İlk başlar da Ozan amca’da bizlerin fotoğraflarını çekerken bir daha sonra gelen at yarışı tüyo telefonu ile bir anda kendini telefon trafiği içinde bulacaktı. Keza Can’da bunu fırsat bilip ilk başlarda yol’da devam eden yürüyüşe asi bir karar ile çayır çimene taşıyacaktı :)

DSC_0052 DSC_0082

DSC_0106

Tüyo’lar arka arkaya gelmekte ve Ozan amca’da bir türlü kafası kaldıramamaktaydı telefondan bir yandan temkinli gözler ile Can’ı takip ederkene bir yanda da telefona devam ediyordu.

Can içinde bu kaçırılmayacak fırsattı tabi.

DSC_0102

Bu sırada İlkay teyzem ile Defne, bisikleti kiralamış ve yanımıza doğru geliyorlardı. Bisiklet çetem yavaş yavaş oluşmaktaydı :))))

DSC_0115 DSC_0116

Ozan amca’da Can’ı ikna etmiş ve bizim yanımıza döndürmüştü.

DSC_0117 DSC_0118

Yine de Can’dan ufak bir fırça yemişti ucunda olsa da accık :P

DSC_0124

Tüm bunlar olurken bende bir kenara çekmiş düldülüm ile dinlenmekte ve insanları beklemekteydim. İşte tam o sırada Ozan amcaların önde olduğu karenin arkasında kuzenim Bartu’yu ve ailesini gördüm.

DSC_0136

DSC_0137 DSC_0144

Kuzenimi görür görmez son hız yanına doğru pedal bastım düldülümün üzerinde,

DSC_0157

Benim bu atraksiyonuma da sevgili kuzenim bana bir çapkın bakışı ile karşılık verdi, teyzemlerin de gelişi ile çetemin en geç üyesi de aramıza dahil olmuş oldu.

DSC_0168

Sonunda tüm ekip bir parkta toplanmış olduk, günün değişik saatlerinde aramıza dahil olan ve ayrılanlar ile birlikte botanik park içinde dolaşmaya başladık.

DSC_0195

DSC_0175 DSC_0179

DSC_0214

Tam grubumuz toplandı derken Can’ın firar ettiğini farkettik. Ozan amca Can’ın arkasından giderken, İlkay teyze’de arkasından meraklı ve hafif kızgın gözler ile durumu seyrediyordu.

DSC_0232 DSC_0243

Ufukta Ozan amca tarafından firarına son verilen Can hafif bir burukluk ile ailesinin yanına geri döndü :) ve Aslan ailes de karelerimize bu tablo ile yansıdı.

DSC_0251 DSC_0252

Aslan ailesi bir araya geldikten hemen sonra aramızdan ve botanik parktan ayrıldılar, firari Can’ın yeni teşebbüslerini engellemek için en azından bu bir önlemdi :)

Bizler ise parkta dolaşımımıza kaldığımız yerden devam ettik.

DSC_0266 DSC_0270

DSC_0262

Dolaşmaktan biraz yorulduk ve bir kısa mola verdik eve dönüş öncesinde

DSC_0350

DSC_0351

Gün sonuna doğru gelirken hava gitgide bulutlanmaya başlamış ve bize bugüne ait kuzenim Bartu’nun sıcak gülümsemesi kalmıştı,

DSC_0304

Botanik park’ı bitirme kararı vermiş, herkesten ayrılıp günün kapanış manzaralarını seyrederek eve doğru yol aldık.

DSC_0369

DSC_0431

DSC_0436

Kaan Tetik

24 Ekim 2009