Bugün 19 mayıs tatili nedeni ile annem ve babam evdeydiler. Bu tatilin sabahında Ankara’dan İstanbul’a taşınmış sevgili amcam günübirlik benim ziyaretime geldi.
Çok özlemişim amcamı :)
Amcam da beni özlemiş gördüm ki,
Babam amcamla fotoğraflarımızı çekmeye başlayınca bizde kendisine destek olalım dedik ve poz verdik :)
Daha sonra hep birlikte babaannemin çevresinde topladık ve bu güzel tabloyu oluşturduk.
Her gelişinde bir gelenek olduğu gibi amcam ile güreş tuttuk. ve ilk turu amcam kazandı.
ikinci tur başında kıvrak bir ayak oyunu ile amcamı anında yere serdim ve;
Durumu eşitledim :)
Hemen bu maç skorunu Füsün yengemi arayarak haber verdik. laf aramızda kalsın amcam bana puan kaybettiği için az biraz zılgıt yedi Füsuncuğundan :) hehehe
Havanın güzel ve güneşli olmasını fırsat bilerek amacama geçen hafta izlediğim off-road yarışından edindiğim deneyimleri aktarmak için babaannemin sitesinde dolaşmaya çıktık. Önce asfalt’ta bu araçların nasıl kullanılması gerektiği konusunda kendisine off-road’a giriş 1 (101) nolu dersi verdim.
Daha sonra da bu araçlar toprak pistler ve arazide nasıl kullanılır onu anlattım,
tam ben arazide sürüş dersi verirken birde ne göreyim, benim o dağcı amcam sen git çocuk parkında ki yerlere çık.Hemen müdale edip bende yanına varma vardım :)
Kendisi ile yaptığım kısa bir görüşme sonrasında aracıma geri döndüm ve her zaman yaptığım gibi önce emniyet diyerek kemerimi bağladım!
Arabam ile biraz daha dolaştıktan sonra amcamım ısrarlarına dayanamadım ve çocukluğunda bu tarz parklarda oyanamdığı için kendisine çocuk parkında eşlikettim ve birkaç cihazın nasıl kullanılacağını anlattım,
Ben amcama yardımcı olurken annem ile babaannem de bizi balkondan seyrediyorlardı.
Saatlerin öğle yemeğini göstermesi üzerine aracımı kapalı garajıma doğru götürüp park ettim.
ve sevgili annem bana oyun için yeteri kadar zaman tanıdığı için teşekkür ettim.
Öğle yemeği için dağa mı çıkalım, yoksa başka bir yere mi gidelim diye düşünürken, babamın aklına daha önce gittiğimiz ve model araba yarışlarını seyrederken hemde yemek yediğimiz BUMOD’un “Saklı Vadisi” geldi. Bizde heen yola düştük;
Şansımıza genelde model arabaların yarıştığı pist’de bir sürü iş makinesi vardı. Babama sorduğumda haziran ayında yapılacak yarışlar öncesinde pist’in bakımdan geçtiğini söyledi.
tam canım sıkılmak üzereyken, bizim gibi ailesi ile yemek yemeye gelmiş “Elfin” ile tanıştım orada.
Ve Elfin’le oyunlar oynadık,
Birlikte pist’in bakım çalışmalarını denetledik,
Tam bu sırada sipariş ettiğimiz yemeklerimiz gelmişti ve bende Elfin’i de bizimle yemeğe katılması için davet ettim. Kendisi de bana ailesine sorması gerektiğini söyledi ve babasından izin almak için bende onunla gittim. Böylece Elfin’in ailesi ile tanıştım.
Elfin’in babasının sıcak tokalaşması ve izninden sonra Elfin’le birlikte yemek yedik. Daha sonrada annelerimiz için bahar çiçekleri topladık.
Yemeğin üzerine biraz dondurma peşinde koştuk ve Elfin ailesi ile ayrılmak zorunda kaldı. Elfin’le konuştuk ve Haziran ayında başlayacak yarışlarda burada yeniden buluşmaya karar verdik.
Elfin’ler gittikten sonra amcam, ben ve babamla saklı vadi’nin keşfine çıktık içimizdeki macera sesini dinleyerek,
Önce gelincikler gördük, arkasında da dere kıyısında ayaklarını suya sokmuş çocuklara rastladık.
Onlar ayaklarını sokar da biz sokamazmıyız dedik ve;
Uzaktan bizi gören annem hemen amcamı aradı ve hafiften fırçaladı, annelik işte dedik ve güldük :)
Tam oradan ayrılmak üzereyken motorsikletleri ile ağabeyler gelip balık ağlarını çıkardılar
Bizde durup bekledik ve ağları ile nasıl balık avliyorlar seyrettik,
Baktık bir kaç denemede çok fazla birşey vurmadı bizde kendilerine rastgele diyip oradan ayrıldık,
ve annemlerin yanında döndük.
İstanbul’a geri dönmesi gerektiği için amcamı uğurladık ve eve döndük, böylece güzel ve yorucu bir günde benim için geçmiş oldu.
teşekkürler geldiğin için sevgili amcacığım, ama bir daha ki sefere yalnız gelme ama olur mu?